İnat

Ben küçükken çok inatçı bir çocukmuşum. Bazen eskilerden konu açılınca annem hep söyler benim çok inatçı bir çocuk olduğumu.annem bana bir şeyi yapma dediğinde ben inadına onu yapıyormuşum. Mesela annem kapıyı kapatma dese ben inadına gidip kapıyı kapatırmışım. Halam bu yüzden de bana inatçı keçi adını takmış. Halam hep bana inatçı keçi der sonra da gerçi artık öyle inatçı bir kişiliğin yok ama küçükken çok felaket bir şeydin. Sana ne desek hep tam tersini yapardın. Mesela halam benden kapıyı kapatmamı istiyorsa tam tersini söylermiş yani kapıyı kapat demek yerine kapıyı kapatma dermiş bende tersini yapacağım için halamın isteği anca o şekilde gerçekleşmiş olurmuş. Ama şimdi o hallerimden hiç eser kalmadı o kadar uysal o kadar uyumlu biri oldum ki. Nasıl çocukken o kadar inatçı sinir bozucu bir kişiliğim varmış hayret ediyorum. Ya hiç mi iz kalmaz o günlerden. Yok ya hiç inat diye bir şey kalmamış bende. Şimdi bana ne deseler hiç ikiletmeden yerine getiriyorum. Ana işte bir kere adım çıkmış. Halam hala bazen bana inatçı keçi der ben de hani hala artık ben inatçı değilim ki derim. Aslında halamın ki de ağız alışkanlığı. Yoksa o da biliyor artık inatçı biri olmadığımı ama yinede bazen söylüyor işte. Geçenlerde de halam ile birlikte alış verişe çıktık. hem bir şeyler alalım hem de biraz gezelim dedik. Halam bana birlikte Lacoste ye gidelim de lacoste 2012 ayakkabı nın yeni gelen modellerine bakalım dedi. Neyse gittik. Halam bir ayakkabı beğendi ama benim hiç hoşuam gitmedi o ayakkabı. Bende başka bir taneyi beğendim ve onu satın aldık.